Oküloplastik Cerrahi
Göz sağlığı açısından göz küresinin kendisi kadar göz kapakları, gözyaşı yolları ve orbita adı verilen göz etrafındaki kemik odacığın içinde yeralan dokular da büyük önem taşır. Gözü çevreleyen bu yapılarda yaralanmalar, enfeksiyonlar, tümörler, iltihabi reaksiyonlar, doğumsal bozukluklar ve yaşlanma gibi pek çok farklı nedenden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkabilir. Oküloplastik cerrahi göz etrafındaki yapıların sorunları ve bunların cerrahi tedavisi ile ilgili göz bilimidir.
Kapak Hastalıkları
Pitozis
Göz kapağı hastalıklarının en sık rastlanılan şekli "pitozis" olarak adlandırılan üst kapağının düşüklüğüdür. Göz kapağı düşüklüğü bir veya her iki göz kapağını da etkileyebilir, kalıtımsal olabilir ve doğuştan olabileceği gibi yaşlanma, travma veya sinir felci gibi sebeplere bağlı olarak sonradan da ortaya çıkabilir. Doğuştan olan kapak düşüklüğü göz kapağını kaldıran levator kasının gelişimindeki bozukluktan kaynaklanırken, yaşlanmaya bağlı olan kapak düşüklüğü kapağı kaldıran kasın zaman içinde esnemesinden kaynaklanır. Kapak düşüklüğü çok hafif olabileceği gibi göz bebeğini örtecek kadar ileri boyutta olduğunda görmeyi de engelleyebilir. Doğuştan olan kapak düşüklüklerine konjenital (doğumsal) pitozis adı verilir. Göz bebeğini örtecek kadar ileri olan doğumsal kapak düşüklükleri görme gelişimini engelleyerek göz tembelliğine yolaçacağından bu hastalarda tedavinin zamanlaması önem taşır ve kapak düşüklüğünün acil olarak düzeltilmesi gereklidir. Görmeyi etkilemeden sadece kozmetik sorun oluşturan hafif dereceli kapak düşüklükleri ise çocuğun toplum içinde kendini daha rahat hissetmesi ve psikolojik gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için çocuk okula başlamadan hemen önce (5-6 yaş civarı) düzeltilmelidir. Pitozisin tedavisi cerrahi olarak yapılır. Hafif doğumsal kapak düşüklüğü ve yaşlanmaya bağlı oluşan kapak düşüklüklerinde ameliyatta göz kapağını kaldıran kas kısaltılarak güçlendirilir. Sinir felcine bağlı olan veya kas işlevinin çok az olduğu ağır doğumsal pitoziste ise göz kapağı deri altından silikon bandlarla hastanın alın kasına asılarak hastanın kaşlarını kaldırarak gözlerini açabilmesi sağlanır..

Sağ Kapakta Pitozis

Sağ Pitozis Ameliyatı Sonrası
Ektropion
Göz kapağı kenarı ve kirpiklerin dışa dönerek gözden uzaklaşması durumuna verilen addır. En sık olarak göz kapağını destekleyen dokuların yaşlanmaya bağlı gevşemesi nedeni ile ortaya çıkar. Bunun yanısıra göz kapağı tümörleri ve kapak yaralanmaları sonrasında da görülebilir. Göz kapağının dışa dönmesi sonucunda gözyaşı kanalı görevini yapamaz ve bu durum gözde sürekli sulanma ve çapaklanmaya neden olur. Tedavi cerrahi olarak yapılır ve göz kapağını tutan dokular sıkılaştırılır.
Entropion
Üst veya alt göz kapağının içe doğru dönmesine verilen addır. En sık olarak yaşlı kişilerde göz kapağını dengede tutan dokuların gevşemesi sonucu ortaya çıkmasına karşın doğuştan ya da göz kapağının iç kısmında hasar oluşturan enfeksiyon ve yaralanma gibi sebeplerden de kaynaklanabilir. Göz kapağının içe dönmesi sonucunda kirpikler ve derinin kornea tabakasına sürtmesine bağlı olarak gözlerde sulanma,kızarıklık ve ağrı oluşur. Tedavi edilmediği takdirde kornea tabakasının yüzeyinde yara oluşumu ve buna bağlı enfeksiyon nedeni ile görme kaybı söz konusu olabilir. Tedavisi cerrahi olarak yapılır ve ameliyatta göz kapağı normal konumuna döndürülerek, gevşemiş destek dokuları sıkılaştırılır.
Kozmetik Kapak Cerrahisi
Vücudumuzu örten derinin en ince olduğu yer gözlerimizin çevresidir. Farkında olmadan her gün binlerce kez tekrarlanan göz kırpma hareketi ve yerçekimi etkisi ile yıllar içinde göz kapağı cildi incelir ve cilt altındaki kas tabakası zayıflar. Sigara ve güneş ışığı gibi çeşitli çevresel etkenlerin yoğunluğu ve kişinin kalıtımsal özellklerine bağlı olarak da değişmekle beraber genellikle otuzlu yaşların sonlarına doğru göz çevresindeki yaşlanma değişiklikleri belirgin hale gelmeye başlar. Göz kapaklarını destekleyen dokularda oluşan zayıflamaya bağlı olarak göz çevresindeki yağ yastıkçıkları öne doğru gelerek kapaklarda torbalanmalar oluştururken, gevşeyen kapak derisi de sarkarak kıvrımlanma gösterir. Zaman içinde ortaya çıkan bu yaşlanma değişikliklerinin boyutunu belirleyen en önemli etken kişinin kalıtımsal özellikleridir ve çoğu zaman aynı ailenin farklı bireylerinde benzer değişiklikleri görmek mümkündür. Göz kapağı derisindeki sarkma ve torbalanmalar cerrahi olarak düzeltilebilir. Blefaroplasti ismi verilen bu ameliyat sırasında alt ve üst göz kapaklarında sarkma oluşturan fazla deri kesip çıkartılırken, gerekiyorsa göz çevresindeki yağ torbaları da küçültülür.

Blefaroplasti Öncesi

Blefaroplasti Sonrası
Tiroide Bağlı Göz Sorunları
Hipertiroidi yani tiroid bezinin aşırı çalışması hastaların bir kısmında gözlerde de çeşitli sorunlar yaşanmasına yolaçar. Göz çevresindeki yağ dokusu miktarındaki artışa bağlı olarak gözlerde öne itilme, alt ve üst göz kapaklarında çekilme sonucunda gözlerde aşırı açılma ve kuruluk, göz kaslarında kalınlaşmaya bağlı olarak çift görme ortaya çıkabilir. Hipertiroidinin gözleri etkilediği hastalarda hormon seviyesinin düzenlenmesine yönelik endokrinolojik tedavinin yanısıra düzenli göz takiplerinin yapılması da büyük önem taşır. Gözlerdeki etkilenme çok şiddetli olduğunda bazen görme sinirinin sıkışması veya kornea tabakasının aşırı kurumasına bağlı olarak görme kaybı riski de ortaya çıkabilir. Bu durumun ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamaması durumunda ışın tedavisi uygulanması veya cerrahi tedavi gerekebilir. Cerrahi tedavide göz çevresindeki kemikler ve yağ dokusunun bir kısmı çıkartılarak öne itilmiş olan göz küresinin geri gitmesi sağlanır. Kapaklarda oluşan çekilme ameliyatla göz kapaklarını çeken kaslar zayıflatılarak giderilebilirken, çift görmenin düzeltilmesi için şaşılık ameliyatı yapılabilir veya prizma camlı gözlükler kullanılır.
Protez Göz
Çeşitli hastalıklar veya yaralanma sonucu görme yeteneğini kaybetmiş bir gözün sürekli ağrı yapması yada kötü bir görüntü oluşturması durumunda ameliyatla alınmasını takiben protez göz uygulanabilir. Hastanın kendi gözü ile beraber hareket edebilen protez göz kişinin toplum içinde kendini rahat hissetmesini sağlar. Ameliyat sırasında hastalıklı gözün alınmasını takiben ortaya çıkan boşluğa aynı hacimde yuvarlak bir iç protez yerleştirilir ve göz kasları bu proteze tutturularak ameliyat sonrası takılan dış protezin hareket etmesi sağlanır. Hastalıklı gözün şekil ve bütünlüğünün fazla etkilenmediği durumlarda ise saydam tabakanın konjonktiva zarı ile örtülmesini takiben doğrudan kişinin kendi göz küresi üzerine protez uygulaması da yapılabilir.

Sol Protez Ameliyatı Öncesi

Sol Göze Hareketli Protez Uygulanması Sonrası
Gözyaşı Sistemi Hastalıkları
Gözlerimizin yüzeyini nemli tutmak için gözyaşı bezleri tarafından sürekli olarak salgılanan gözyaşının fazlası gözyaşı kanalları tarafından burun boşluğuna boşaltılır. Gözyaşı kanalları alt ve üst göz kapaklarının iç kısmında iki küçük açıklık olarak başladıktan sonra birleşerek gözyaşı kesesini oluşturur ve daha sonra ince bir kanal halinde burun boşluğuna açılarak sonlanır. Yenidoğan bebeklerin bir kısmında gözyaşı kanalının son kısmında yeralan bir zar kanalının çalışmasına engel olduğu için gözde sürekli sulanma ve çapaklanma ortaya çıkar. Düzenli masaj uygulanması ile 1 yaşına kadar bu bebeklerin % 90`ında kanal kendiliğinden açılır. Çocuk 1 yaşına geldiğinde gözyaşı kanalı hala açılmamış ise genel anestezi altında gözyaşı kanalının üst ucundan sonda adı verilen bir alet ile girilerek kanalın alt ucundaki tıkanıklık açılır. Bu işlemin başarı şansı % 90 dolayındadır. Sonda uygulamasını takiben de kanal açılmazsa bu defa sonda uygulaması işlemi tekrarlanır ve gözyaşı kanalını açık tutmak için silikon bir tüp yerleştirilir. Erişkinlerde görülen tıkanıklıkların büyük çoğunluğu ise gözyaşı kanalının tekrarlayan enfeksiyonları sonucunda ortaya çıkar. Bu durumun tedavisi cerrahidir ve ameliyat sırasında göz yaşı kesesi ile burun boşluğu arasında yeni bir geçiş yolu açılır. İyileşme sırasında bu geçişin tıkanmasını engellemek amacıyla gözyaşı kanalına yerleştirilen silikon bir tüp ameliyattan 2 ay sonra çıkartılır. Bu ameliyat sonrasında başarı oranı % 95 dolayındadır.