 |
İsmet KOTAK
 |
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın sağlık için söylediği ve ünlenen sözlerini(Olmaya cihanda bir nefes sıhhat gibi…) sağlığımızı kaybedince anımsarız.Kaybetmek ve bulmak!Hele konu göz olunca kahrolmamak elde değil.Görememek ya da yarı görmek,yazamamak…
Zorunlu göz ameliyatı dolayısıyla bir hafta sizlerden uzak kaldım.Herkesin şansı yok ama ben şu satırları yazıyorsam bunu KKTC’nin yetiştirdiği yüzlerce hekim içinde önemli yer tutan Dr.Mustafa Taşeli ve çalışma arkadaşı Dr Hüseyin Sezgin ve ekibine minnet ve şükran borçluyum. Sağlığıma yeniden kavuştuğumu bilgisayarımın başına geçince anladım.
Ben hayatım boyunca, bir ameliyat hariç, gerekli her ameliyat için kendimi KKTC’nin yetiştirdiği değerli hekimlere teslim ettim.Onlara fırsat tanınca neler yaptıklarını, KKTC dışında çeşitli ülkelerde sağlık kurumlarında neler başardıklarını hep iftiharla izliyorum.
KKTC içinde de iddia ile ortaya çıkarılan “Sağlık Kurumlarını” gönülden alkışlamamak olası değil. Üniversitelerimizden sonra “Sağlık sektöründe” hamle yapılmasını alkışlamak gerek.Eğitim sektöründeki başarılı adıma Sağlık sektörü eklenmektedir ki bu Ortadoğu’nun yol kavşağındaki KKTC için büyük önem taşımaktadır. Bunu KKTC’de son dönemde içine düştüğümüz açmaza bakarak yazıyorum.
Ben yazma kısıtlısı iken KKTC’de çok şey oldu.KTHY’ına yenileri eklendi.Grev dalga dalga yayıldı.Vergi vermesi gereken sektor,kamu görevlilerinin işten atılmalarını nerede ise ayakta alkışladılar.Oysa dönüp bunların yaşantılarına ve ne vergi verdiklerine bakmalı!
İrsen Küçük Hükümeti ne varsa onu buldu.Hazinenin dibi delikti;şimdi de delik.Alınan tasarruf önlemleri deliği kapatacak mı? Bu konuylagörevli olan Maliye Bakanı da deliğin kapanmayacağını söylüyor.O hâlde çıkış yolu bu değildir.Başkadır.
Çıkış yolu deniz ve havayollarının üzerinde olan Kıbrıs’ta büyük yatırımlardır.Bunun için ufku olmak,yarını görmek,gerekmektedir.
1.YDÜ,bırakınız diğer yatırımlarını Ortadoğu’da sözü edilecek “Sağlık abidesine” imza attı.Orada yüzlerce insan iş ve ekmek için alın teri dökecektir.Devlet peşinde koşmayacaktır.Bundan önce faaliyete geçen özel hastahaneler gibi büyük bir boşluğu dolduracak,devletin yüünü paylaşacaktır.
2.PORT CRATOS veya CRATOS PREMIUM Oteli yüzlerce kişinin iş ve ekmek kapısı olarak açılıyor.Akıllı bir reklâm yolu bularak Lopez’ı bile kullandı.Eminim dış bağlantıları da hazırdır.Böyle Oteller faaliyete geçtiğine göre KKTC’ye uçacak iki-üç değil yığınla Havayoluna gereksinim vardır.Becerisi ve parası olan soyunsun.
3.Türkiye ,ABD ve Israil’e yalvar yakar havadan keşif yaparak yer stasyonlarına anında bilgi aktaran “İnsansız hava aracı”sağlıyordu.Yurt dışında eğitim alan genç Mühendislerimiz boşluğu ve ihtiyacı görerek Türkiye’de biraraya geldiler.Dıştan yapılan alımların yarı fiyatına aynı araçları ürettiler.
”Bayraktar” ismini verdikleri “İnsansız Hava Aracı” ayyıldızı dalgalandırarak göklerde göreve hazır.
İki örnek KKTC’den bir örnek Türkiye’den.Yatırım büyük olacak ki pasta da büyüsün…Helvacı,çiçekçi,parfümeri,lokmacı dükkânı açmakla devletin yükü azalmaz.Ne kadar büyük yatırım olursa o kadar iş ve gelir sağlanır.Elbette vergi de…
Hükümet, bundan önceki Hükümetlerin kurduğu YAGA’yı anımsayıp,yatırım için bekleyenler listesini incelemelidir.Çünkü sadece “Turizm” diyerek bir yere varılamaz.Ekonomi bütündür.
Ha “KKTC küçük öyleyse ekonomi de küçük kalmaya mahkûmdur”diyenlere Singapur’u anımsatırım.Ufkunuz varsa geleceğiniz aydındır;yoksa haliniz duman…
KKTC’de boşuna kavga ediyoruz.Herkes üzerine düşen görevi yaparsa bu karanlıktan alnımızın akıyla çıkarız.
Bu kadar aradan sonra bu kadarla yetineyim.Gözümü çok yormamalıyım.