Gözümüzün odaklama gücünün %70’i saat camı şeklindeki kornea tabakasından, kalan %30’uda göz merceğimizden sağlanır.
Göz merceğimize biz gençken odaklama gücünü gerektiğinde değiştirerek hem yakına hem de uzağa odaklama yapabilecek kapasitededir. Ancak 45 yaştan itibaren bu odak değiştirme kapasitesi azalır ve yakın görme ve okuma zorluğu başlar. İnsanlar yakını okuyabilmek için yakın gözlüğü takmak zorunda kalırlar.
Yaş ilerledikçe odaklama kapasitesi azalmış göz merceği, daha da bozularak saydamlığını kaybeder ve katarakt oluşur. Artık hem yakın hem uzak görme bozulmuştur. Bazen katarakt gelişimi döneminde uzak görmesi bozulan hastalar bir dönem yakını gözlüksüz görseler de bu geçici bir durumdur ve kataraktın ilerlediğinin habercisidir.
Kataraktın tedavisi bozulan göz merceğinin ameliyatla eritilip alınması ve yerine suni mercek takılmasıdır. Suni mercekler yada göziçi lensler, plastikten yapılmış, göz içine yerleştirilen ve ömür boyu kataraktın yerini alan cihazlardır. Çeşitli türleri vardır, tek odaklı olanlar, uzakta gözlüksüz görme sağlarken yakını görmek için gerekli ek odaklama gücü yakın gözlüğü ile sağlanır.
Son yıllarda akıllı mercek olarak reklamı yapılan lensler ise, aslında akıllı olmayıp üç odağa sahip olan göziçi lensleridir. Bu üç odak sayesinde, uzak, orta (bilgisayar ve telefona bakma) ve yakın (okuma) mesafelerinde gözlüksüz görme sağlayan, bir anlamda üç farklı merceğin içi içe yapıştırıldığı göziçi lenslerdir.